Onna Bugei (Kadın Savaşçı) İle İlgili Araştırmanın Girişi ve Özeti
8 Mart 2021
Japon tarihçi ve savaş sanatçısı kadın yazar Nobatake Yaeko’nun 1914’te Nohata Showa mahlası ile yayımladığı Fujin Goshin-jutsu (Kadınlar İçin Savunma) eseri 2017’de Eric Shaham tarafından Japonca’dan İngilizce’ye Self-Defense for Women adıyla çevrilmiştir. Okumakta olduğunuz bu metin ise Ayça Kocakuşak ve Filiz Yeniköylü tarafından İngilizce metnin giriş bölümünden Türkçeye çevrilmiştir. Çeviri metnin TAD editörlerince son okuması yapılmıştır. Görseller İngilizce kitaptan taranmıştır.... Devamını okuJūjutsu, Jūdō ve Aikidō
12 Eylül 2021
Takenouchi Hisamori tarafından kurulan Takenouchi ryū, bazı Japon tarihçileri tarafından diğer tüm jūjutsuları ortaya çıkaran temel jūjutsu ryūsu olarak değerlendirilir. Merhum Fujita Seiko gibi araştırmacılar ise bu iddianın pek doğru olmadığını göstermişlerdir. İlk dönemlere ait “boş el” (silahsız) savaş tekniği ryūları, geç Heian döneminden beri var olmalarına rağmen, temel aldıkları ana silahların gölgesinde kalmışlardır. Fakat, Takenouchi ryūsunun içerdiği savaş teknikleri, farklı sistemlerin oluşmasında dönüm noktası olmuştur. Takenouchi daha önce boş el savaş teknikleri kullanmasına rağmen kendi ryūsunu 1532’ye kadar kurmamış ve kendi okulunun tekniklerini oluştururken sumōdan büyük ölçüde yararlanmıştır. Bu yüzden, daha önce bir savaş sisteminin (kumi-uchi) doğumuna ve yaşamasına vesile olan savaş sumōsu teknikleri, Takenouchi tarafından yeni bir dövüşme sanatının temeli olarak kullanılmıştır. Rivayete göre Takenouchi kendisine beş yakalama tekniği öğreten ve daha kısa silahların aşırı uzun silahlardan daha avantajlı olduğunu gösteren bir yamabushiden (“münzevi rahip”) esinlenmiştir. Bunun üzerine Takenouchi, kogusoku1 olarak bilinen farklı kaynakları bir araya getirerek bir savaş yöntemi geliştirmiştir. Bu yöntem ve diğerleri zamanla jūjutsu ortak başlığı altında sınıflandırıldılar. ... Devamını okuÖğrenci
Deniz Kaan Yazıcı
Öğrenci, yani Budo kavramındaki deyişiyle deshi. Yani çocukluktan ideal kıvama gelinceye kadar eğitimine katkıda bulunulan kişi. Deshi kelimesi ise küçük kardeş, çocuk anlamına geliyor. Kültürün ilk ortaya çıktığı yerde sistem usta çırak ilişkisine dayanıyor aslında. Çırak burada tabii ki öğrenci. Ustasının yaptıklarını takip ediyor, bedeninde aynılarını taklit ederek kendine işlemeye çalışıyor. Usta çırak ilişkisinde çırağın ustasına bir bağlılığı olması gerekli ama. Çünkü usta dediğimiz kişi, belli bir alanda bilgelik seviyesine gelmiş kişidir. Çırak öncelikle bu alanın çerçevesini çizecektir kafasında ustasından gördüğü kadar. Kabaca kendine göre tanımlayacaktır kendi iç dünyasında. Zaman geçtikçe, belli giriş kalıplarını yani temelleri oturttukça çerçevenin içini dolduracaktır. Ustasının on bin defa “Yap öyle gel.” dediği işleri de on bin defa yapıp geldikten sonra çerçevesine ekleyecektir o işi. Çırağın ustasının yolunda onu takip ederken yaşadığı bu öğreti öğrenme sürecine ise Shuhari deniyor. Bu bitmek tükenmek bilmeyen, neredeyse eziyete dönüşen uygulamalar aslında çırağın gelişimi için etkili olacaktır. Aikido öğrenciliği aslında bu zorlu dönemi içeren bir çıraklıktır. Aikido öğrencisi, eğitmenin küçük kardeşidir. Yalnızca teknik açısından değil de, karakteristik açıdan da örnek alır, almalıdır eğitmenini. Draeger, Classical Budo kitabında “Bujutsu’da teknikler, Budo’da ise usta çalışılır.” diyerek bunu dile getirir. Bu uzun ve meşakkatli yola çıkarken aslında bu açıdan bakılarak çıkılsa her Aikido öğrencisinin ilerleyişi de hızlanır bana göre.
... Devamını oku